18 Şubat 2012 Cumartesi

Uçan metro

     Şehrimi seviverdim bir anda.Dün Gözde'yle okula gitmedik,browni yaptık yedik sonrada şehrin öteki yakasında bulunan alışveriş merkezine gittik,hava yağmurlu ve güneşliydi.Yanlış yazmadım hava hem yağmurlu hem de güneşli olabiliyor burada.Alışveriş merkezinin bulunduğu yer pek böyle güvenli bir yer değil.Ama biz gene de gideriz hiçbir şeye aldırmadan. Neyse güzelce eğlendik,gezdik,yedik,içtik.Sonra çin böreği yemeğe gidelim mi gitmeyelim mi diye minik çaplı bir kararsızlık yaşadık Gözde'ye kalsa giderdik de saatin 4.15 olduğunu öğrenince neyse ki vazgeçti meğerse 4'te evde olurum demiş.Hiç haberimiz yok saatten zaman çabucak geçiverdi dün.Saati öğrenince hemen kalktık,çıktık dışarı.Eve daha çabuk nasıl varabiliriz diye düşündük eğer bindiğimiz otobüse binsek çok uzun sürecek ve otobüsü yağmur altında beklemek de ağrı bir işkence olacak.Biz de metroya binmeye karar verdik metro durağı biraz uzakta birazdan biraz daha uzak da olabilir tabii. Neyse kol kola girdik şapkalarımızı taktık yürüyoruz ve korkuyoruz da biraz cidden pek tekin yerler değil ve daha önce pek bulunmadık oralarda.Neyse yürüdük yürüdük yağmur başladı hafiften sonra güneş açtı.İkimiz de çok gıcık olduk bu işe yağmur varsa güneş olmasın,güneş varsa yağmur olmasın dedik.Net olsun.Hem gökkuşağı falan da olmayacaksa güneş hiç görünmesin gözüme yağmurlu günlerde,kızıyorum çünkü o zamanlar ona. Neyse metroya vardık bizim şehirde metro yer altından gitmiyor üstten gidiyor yoldan da değil ama bildiğin havadan gidiyor öyle dengesiz bir şehir.Metronun sözlük anlamı yer altından giden araçken bizimki havadan gidiyor tüm aykırılığıyla. Ama aslında iyi de yapıyor.Çünkü şehri yukarıdan görünce şaşırdım,yabancı geldi.Metroya bindiğimizdeki ışık,hava,bulutlar çok güzeldi.Çok tuhaf şeyler düşündüm hissettim.Hoşuma gitti,nehrin üstünden geçtik.Taş Köprüyü uzaktan tam anlamıyla gördüm meğersem bilmiyormuşum ben yaşadığım yeri.Arka mahallelerden geçtim onların asmalı damlarını gördüm,yıkılmış eski fabrikaları gördüm.Islak boş sokakları gördüm.Böyle miydi buralar dedim. Nehir ne kocamanmış!Taş Köprü'den sonrasını pek görmemiştim nehrin,daha ilerisinde ki yerleri de güzelmiş.İçinde üç tane kuru ağaç bile varmış.Gözde benim bu şaşkınlığımı gördükçe şaşırdı. Bir daha binip gitmek istedim metroya. şehir oradan daha bir farklı görünüyor.Böylece bir gündü işte.Kendimi biraz deneyimsiz gibi hissettim her konuda.Bu yazı konusunda da. Neyse metroyu sevdim!

2 yorum:

  1. bu yazını okuduktan sonra okulda ilan verip metro turları düzenleyesim geldi o derece :) ben hiç bu gözle bakmamıştım o yukarıdan giden taşıta :)

    YanıtlaSil
  2. ahaha :D haksızlık etmişiz demek ki zavallıya :D

    YanıtlaSil