26 Temmuz 2011 Salı

ilgisiz

     Sofie'nin Dünyası'nı okuyorum.Elimden de düşüremiyorum.Okumadığım zamanlar hep aklımda duruyor.Felsefenin bu kadar eğlenceli olduğunu bilseydin daha önce ilgilenmeye başlardım.Daha çok bilgisizim ama Sofie bitsin daha okumam gereken bir sürü kitabım var hızlı okusam hepsini yetiştiririm.Sonra aynı yazarın İskambil Kağıtlarının Esrarını okuyacağım.Heyecanla kitapları okuyup bitirmemi bekliyorum.Tabi bu sırada bir iki derin araştırmalar peşindeyim birine doğum günü hediyesi yapmak için.Öyle şatafatlı büyük ya da pahalı bir şey olmayacak sadece onu gerçekten etkileyecek bir hediye olacak her zaman yanında olabilecek bir hediye...Buna da en uygun kitap bence ki zaten o da çok sever kitapları...Ona benzer güzel bir şey ayarlayacağım işte umarım bulabilirim onları...Böyle şeyler işte...Bir defterimi daha bitirdim yenisine başladım.Bir sürü defter oldu nasıl yazdım ne yazdım hiçbirini hatırlamıyorum.Tuhaf...Zaten Sofie'yi okuduğum zamandan beri bir tuhaflık var üstümde.Farklı tespitlerim var onları da paylaşacağım ama şu an çık sıkıldım.Çünkü çok ilgisiz bir yazı oldu.

anlamsız başlıklar koyarım hep.

Uzun zamandır yazmadım bir gireyim bakayım belki bir şeyler aklıma gelir de yazarım diye açmaya çalıştım blogumu ama şifremi unutmuşum.Neyse düzelttim zaten sürekli karıştırıyordum şimdi daha iyi oldu.Çok ta uzun sürmedi değiştirmem şaşırıyorum bu aralar kendime.Teknolojiye alışıyorum yavaştan.Mesela artık albüm indirebiliyorum hemde düzenli bir şekilde.Guns N Roses 'ın diskografisini indirdim mesela vuuuu!! Sonra Efe'nin psp sinden God of War oynadım !! Oyun cidden eğlenceliymiş yani oynadığım günden beri aklımda.Zor tutuyorum kendimi tekrar oynamamak için.Çünkü bir alışırsam bir daha elimden düşürmem.Psp almayı bile düşündüm.Ama yok almam.Sanaldan ne kadar uzak o kadar mutlu...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Arkadaş günü.

Güzel bir gündü.Yavaş başlayıp sonradan açılanlardandı. Uzun zamandır görüşmediğim,konuşmadığım arkadaşlarımla görüştüm,konuştum.Çok iyi geldi.İlk başta akşama doğru Evrimle buluştum.Uzun zamandır görüşmemiştik.Çok iyi oldu çok güzeldi.Evrimle konuşmak ve gezmek gerçekten beni çok rahatlatıyor ve mutlu ediyor.Anlaşabildiğim nadir kız arkadaşlarımdan biridir ve ilkokuldan beri görüşmeyi hiç kesmediğim tek arkadaşımdır pek bi severim.Ardından Dilara aradı.Konuştuk uzuuuun uzuuun.Ben de bu günler sürekli onu düşünüyordum mesaj atmayı falan planlıyordum.Ama Diloloyum benden önce davrandı.Çok özlemişim.Umarım bu sene nerede olursa olsun görüşeceğiz bir şekilde...! Şimdi de Hristo'yla konuşuyorum Fransadaymış  şu an çok sevindim onun adına onu da çok özledim geldiği an buluşacağız.İşte böyle, şu an çok mutluyum.Uykum da güzel güzel geliyor.Uyurum birazdan ve güzel düşler görürüm arkadaşlarımla beraber...

11 Temmuz 2011 Pazartesi

İlklerin ardından ağıt...

İnsanların hayallerinin peşinden koşması iyi bir şey midir kötü bir şey midir bilmiyorum.İnsanlar saçma hayalleri ya da saçma doğruları uğruna bir çok şeyden vazgeçebilir mi ? Eğer vazgeçiyorsa o kişi salak mıdır yoksa çok akıllı mıdır?Belki de yıllardır aradığımı bulmuşken bundan iki üç çocukça düşüncelerim yüzünden vazgeçiyorum.Bir yanım evet vazgeç iyi yapıyorsun diyor öteki yanım sen tam bir bencilsin ne yaptığının farkında değilsin elindekilerin değerini anlamayı beceremeyecek kadar düşüncesizsin diyor. Hangisine inanmalıyım?
     Herkes aklımın beş karış havada gezdiğini söylerdi de inanmazdım.Sanırım artık hak veriyorum onlara.Evet ben özgür olmalıyım kimseye hesap vermemeli,kimseden izin almamalıyım,kimseye bağlanmamalıyım.Bu yüzden de kimseden kopmamalıyım.Bağlanmak demek benim için bir şeylerin başlanıcı değil sonu demek.Artık o kadar ürkütücü geliyor ki birilerine bağlanmak,onu sevmek...Doğrudan aklıma ayrılığı,uzaklığı,unutuluşu ve özlemi getiriyor.Hiçte öyle göründüğüm gibi toz pembe gözlüklerim yokmuş aslında benim.
        Feministliğim,özgürlükçülüğüm,çocukluğum hepsi bir anda saçma geldiler gözüme.Az önce tüm bu (sözde) sebeplerden dolayı ilk sevgilimden ayrıldım.Bilmiyorum neden yaptım.Belki biliyorum sadece çözemiyorum.Her şey çok tesadüfi başlamıştı ve gayette güzeldi.Sıradan bir başlangıç değildi.Güzel gidiyordu benim her huysuzluğuma katlanabiliyordu.Aradığım her şeye sahipti.Güzel günler geçirdik.Tatilimin hatta hayatımın en ilginç ve en güzel günleriydi.İlkti bir kere o unutamam ki...Çok özleyeceğim onu...Ben biraz daha birine bağlanabilen bir insan olsaydım ya da daha az inatçı her şey güzel devam ederdi.Şimdi de güzel ama işte...
        Geçmişin getirdiği abuk kurallar ve alışkanlıklar olmasaydı şu an her şey farklı olurdu.Hem benim hayatımda hem de diğer kadınların hayatında...Keşke kadınlar bu kadar sindirilmeseydi.Ne alaka demeyin. Beni bunları yazabilecek ve yaşayacak kadar etkiledi. Belki düşününce sizi de etkiler bilemiyorum.

7 Temmuz 2011 Perşembe

uçan peçete...

Uçan peçetelerin peşinden koşanlardanım ben.Çizgilere basmadan yürüyenlerden değil, çizgilere basarak yürüyenlerdenim.Balonum uçup kaçınca mutlu olanlardanım.Evcil hayvanların evden kaçmasına yardım edenlerdenim.Pencereyi açık unutup minik mavi kuşların kaçışlarına ortak olanım.Köpeklerin tasmalarını çalanım.Her çukurun içine Alice bulmak için bakarım.Her kayan yıldızı Peter Pan sanarım...Karanlıktan korkmam cadılardan korktuğum kadar...
      sonra da canı sıkılınca böyle saçmalayanlardanım! öf! olmuyor işte burada böyle ucube yazılar yazamıyorum artık-.-'